Corona günlerinde emek sömürüsü değil, sağlığı önceleyen iş yeri politikası, “vicdanı” ve “vizyonu” bekliyoruz
Yeni tip Coronavirüs’ün (COVID-19) Türkiye’deki etkisi günden güne artarken, kamu görevi yapan gazeteciler, bu mücadelede en önemli ve riskli rollerden birini üstleniyor.
Bu süreçte yayımlanan genelgelerle kamu ve özel sektörde çalışanlar için evden çalışma, nöbetçi ve vardiya gibi çalışma modeline geçilirken, üzülerek tanık oluyoruz ki basın çalışanlarıyla alakalı herhangi bir önlem alınmış değil.
Soruyoruz!
Aradığımız İletişim Başkanlığı’na ulaşamadığımız bu dönemde basın çalışanlarının önümüzdeki süreçteki habere ulaşma, kamuoyuna ulaştırma koşulları ve iş güvencesi ile ilgili bir önlem alınmış mıdır?
Meslektaşlarımız adına endişeliyiz.
Yaşadığımız süreç gösteriyor ki endişemizde hiç de haksız sayılmayız.
Bunun görünür örneği CNN Türk yönetiminin, 16 gazetecinin binaya girişini yasaklaması…
Binanın dışındaki otoparka kurulan konteynerda çalışmaları istenen muhabirlerin, tuvalet ve yemekhane gibi ihtiyaçlarını karşılamaları için dahi binaya girişlerine izin verilmemesidir.
Bursa da dahil, her sabah yüzlerce basın emekçisi, topluca mesai yapmaktadır.
Bu süreçte basın çalışanlarıyla ilgili bir düzenlemenin gerekli olduğunun altını çiziyoruz.
Her gün virüse yakalanan insan sayısı artarken, meslektaşlarımızın çalışma ortamlarının hijyen hale getirilmesini, evden çalışma imkanı olan meslektaşlarımızın işyerine gelmesinin zorunlu tutulmamasını, bunun yanı sıra emek sömürüsünü değil, sağlığı önceleyen bir işyeri politikası, “vicdanı” ve “vizyonu” beklemekteyiz.
Önümüzdeki süreçte yaşanacak hak ihlallerine karşı yetkilileri derhal önlem almaya çağırıyoruz: Basında işten çıkarmalar, özlük haklarında kısıtlamalar yasaklanmalıdır.
Tüm bunların yanında özellikle tüm zorluklara rağmen sahada görev yapan meslektaşlarımızın, önce “kendilerini” korumaları gerektiğini hatırlatırız. Enfekte olmuş bir alana gitmeden, oradayken ve ayrıldıktan sonra bireysel önlemlerinizi almanız, hekimlerin önleyici tedbirlerine uymanız son derece önemlidir.
Gerçek sağlık risklerini ciddiyetle değerlendirmeye alabilmek için gazetecilerin de bu bilgilerden faydalanması gerekir.
Bir çağrımız da editör, yayın yönetmeni, sorumlu müdürleredir…
Virüsle ilgili her gün yüzlerce haber yayımlanıyor. Sosyal medyadaki bilgi kirliliğinin yanı sıra gazetecilerin de doğruluğu kesin olmayan, halkın yanılmasına sebep olan yayınlar yaptığına üzülerek şahit oluyoruz. Sürecin kaosa sürüklenmemesi adına bilgiye ulaşma ve kamuoyuna yayma konusunda her birimize ciddi sorumluluklar düştüğünü hatırlatmak isteriz.
-Gazetecilerin öncelikli görevi, siyasilerin çıkarlarını korumaktansa toplum sağlığı adına doğruyu ve bilimi esas alan sorumlu habercilik yapmaktır.
-Korku tacirliği yapan bir habercilik değil, bilimi referans alan gazetecilik, toplumdaki bilinç düzeyini artırır. Bu süreçte bilgiyi teyit etmeden yapılan “hızlı gazetecilik” tuzaklarına düşmemeye özen gösterilmeli, temiz bilgi kamuoyuna sunulmalıdır.
-Haberlerimizi konunun uzmanlarının görüşüne dayandırmalı, önleyici tedbirlere yer vermeliyiz. Habere her açıdan bakmalı, okuyanın kafasında soru işareti bırakmayacak şekilde her detay düşünülmeli, belirsizlikler, varsayımlar üzerinden değil, uzmanlar tarafından paylaşılmış doğruluğu kesinleşmiş bilgilere yer vermeliyiz.
Çağdaş Gazeteciler Derneği Bursa Şubesi olarak, bu süreçte de yaşanacak her türlü hak kaybına karşı meslektaşlarımızla birlikteyiz.
Bu kötü günleri de dayanışmayla aşacağız.
ÇGD BURSA ŞUBESİ YÖNETİM KURULU