Çağdaş Gazeteciler Derneği Bursa Şubesi
Benzer içerikler
Çağdaş Gazeteciler Derneği 10 Ocak Çalışan Gazeteciler günü dolayısıyla açıklama yaptı. 150’ye yakın gazeteci tutukluyken 10 Ocak Çalışan Gazeteciler gününün kutlanacak bir bayram değil, dayanışma günü olduğu söylenen açıklamada “Mesleğimiz açısından önceki yıllara göre daha da kötü bir yıl geçirdik. Türkiye Gazeteciler Sendikası verilerine göre tüm işkolları içinde yüzde 30 gibi yüksek bir oranla işsizliğin en yüksek olduğu sektör medya… Son 8 ayda 700’den fazla gazeteci işsiz kaldı.” denildi.
Bugün “kutlama” açıklaması yapacak, kurum, kuruluş, aday adayı, aday ve siyasi partilerin dikkatine… Bugün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü… Geçmiş zamanlarda “Bayram” bile deniyordu bugüne ama artık değil… Çünkü memleketin cezaevlerinde 143 gazeteci ve medya çalışanı var… Memleketimiz dünya basın özgürlüğü sıralamasında 180 ülke arasında 157. sırada… Memleketin rejimi geride bıraktığımız yıl değişti ama medyanın ve toplumun diğer kesimleri üzerindeki baskılar artarak devam etti.
Mesleğimiz açısından önceki yıllara göre daha da kötü bir yıl geçirdik. Türkiye Gazeteciler Sendikası verilerine göre tüm işkolları içinde yüzde 30 gibi yüksek bir oranla işsizliğin en yüksek olduğu sektör medya… Son 8 ayda 700’den fazla gazeteci işsiz kaldı.
Medyanın yüzde 95’i iktidarın kontrolü altında… Ekonomik kriz, yayıncıları ciddi sorunlara boğdu.
Kağıtta dışa bağımlılık yüzünden gazeteler okuruna ulaşamama tehlikesi altında.
Yapılan yönetmelik değişiklikleriyle gazetecilerin basın kartı alması daha da zorlaştı.
Medya, halkın gerçek sorunlarından kopuk ve tamamen “algı” haberciliği yapıyor. Oysa ekonomik kriz, işsizlik, enflasyon, sansür almış başını gidiyor.
Bugün 10 Ocak… Bayram falan değil, anılacak bir gün değil. Bugün dayanışma günü.
Bu nedenle, Çağdaş Gazeteciler Derneği Bursa Şubesi olarak ülkeyi yönetenlere basın, düşünce ve ifade özgürlüğünün demokratik bir rejimde vazgeçilmez unsur olduğunu, tutuklu tüm gazetecilerin serbest bırakılıp tutuksuz yargılanması ve basın ve ifade özgürlüklerini kısıtlayan yasaların acilen demokratikleştirilmesi gerekliliği bir kez daha hatırlatıyoruz.
