Duyduk, gördük ve okuduk ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2 temel hedef ve 256 faaliyetin bulunduğu, Yargı Reformu Strateji Belgesi’ni açıklayıp, “güven veren bir adalet vizyonuna” hazırlandığımızı açıklamış.
Bu strateji ile adalet sistemine olan güvenin artacağını, ifade özgürlüğünün güvence altına alınacağını söylemiş, tutuklama tedbirinin ölçülü kullanılmasına yönelik yeni adımlar atılacağını da eklemiş.
Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarından anlaşılıyor ki, Türkiye’de “adalet sistemine güvensizlik”, “ifade özgürlüğüne yönelik baskı” ve “tutuklama tedbirinin ölçüsüz kullanılması” gibi sorunlar yaşanıyor.
Daha önce yüzlerce gazetecinin, hukukçunun, siyasetçinin vurguladığı, açıkladığı, yazdığı, çizdiği her eleştiri böylece doğrulanmış oluyor…
Ne yazık ki, her sözü ve uygulamasıyla hoşgörü ve tahammülden yoksun olduğunu ortaya koyan siyaset sistemimizden, adalet sistemine daha ağır nasıl eleştiri getirilebilir bilmiyoruz ama bir haberimiz var;
Çağdaş Gazeteciler Derneği Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Üyemiz, 2. Başkanımız Ozan Kaplanoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle bir kez daha hapse atıldı.
Ozan, hakkında Aralık 2013 tarihinde katıldığı eylemlerde atılan sloganlardan dolayı verilmiş ve birisi istinaf diğeri de temyiz sürecinden geçerek kesinleşmiş ayrı ayrı 1 yıl 9 ay ve 11 ay 20 gün hapis cezası nedeniyle şu an hapishanededir.
İki ceza toplamı 2 yılın üstünde olduğundan ve her ikisi de “mükerrirlere özgü infaz rejimine” göre çektirileceğinden, 1 yıl 9 aylık cezası için 1 hafta hapishanede yattıktan sonra denetimli serbestlik tedbirinden yararlanıyorken diğerinin infazı için çağrı gelmesiyle her iki cezasının infazına yönelik tekrar Bursa hapishanesindedir.
Ozan’ın suçu, 19 Aralık 2013 ve 26 Aralık 2013 tarihlerinde dönemin Başbakanı olan Cumhurbaşkanı’na karşı Yargıtay nitelemesiyle “siyasetçinin katlanması beklenen hiciv, sivri-aşırı eleştiri” seviyesini aşmayan sloganların atıldığı yürüyüşlere katılmış olması.
“Hiciv” niteliğinde bulunan sloganların “hakaret” kabul edilmesi ve Ozan’ın cezalandırılması, hoşgörü ve tahammülden yoksun zihniyetin, adalet sistemi üzerinde kurduğu baskının; ifade özgürlüğü, hukuka güven ve tutuklama ölçüsüzlüğü bağlamında kamuoyuna ve şahıslara yönelik bir yansımasından başka bir şey değildir.
İfade ve düşünceyi yayma özgürlüğü, demokratik toplumun temelini oluşturmaktadır. Anayasamız ve AİHS ile güvence altına alınmıştır.
İfade özgürlüğü çoğulcu demokrasilerde vazgeçilemez ve devredilemez bir niteliğe sahiptir.
AİHM’nin ve Anayasa Mahkemesi’nin ifade özgürlüğüne ilişkin vermiş olduğu önceki kararlar dikkate alınarak tüm yargı organlarını, demokratik haklarını ve ifade özgürlüğünü kullandıkları için yargılanan yurttaşlarımızın yargılamalarında insan hakları ve evrensel hukuk ilkelerini gözeterek, hukuka uygun davranmaya davet ediyoruz.
Biliyoruz ki Ozan çıkacak…
Mutlaka yine hicvedecek…
O zaman; memlekette ve özel olarak medyada ifade özgürlüğü üzerindeki tüm baskıların giderilmiş olmasını ümit ediyoruz.
Siyasete, devlete, yargıya; hoşgörü, tahammül ve ölçülülük diliyoruz.
Artık sakinleşin, lütfen…
ÇAĞDAŞ GAZETECİLER DERNEĞİ
BURSA ŞUBESİ YÖNETİM KURULU