Pazartesi , Aralık 23 2024
Anasayfa / Manşet / ÇGD Bursa 2016 ödülleri açıklandı

ÇGD Bursa 2016 ödülleri açıklandı

ÇGD Bursa Şubesi`nin 2016 ödülleri açıklandı. Her yıl olduğu gibi, kuruluşunun 27. yılını da ödül gecesiyle taçlandıracak olan ÇGD Bursa Şubesi, 10 kategoride 13 ödül verdi. ÇGD Bursa Şubesi`nde yapılan basın açıklamasıyla ödüller açıklanırken, Şube Başkanı Aykut Güngör, medyanın özgürlük alanlarının her geçen gün kısıtlandığı günümüzde, fikir özgürlüğüne, hukuka, barışa, emeğe ve gerçek demokrasiye bir kez daha dikkati çekmek üzere çeşitli dallarda ödüller vermeyi uygun bulduklarını söyledi. Türkiye’de gazeteci olmanın ve gazeteci kalabilmenin artık çok zor olduğuna vurgu yapan Güngör, “Demokrasinin sağlıklı işlemesi, halkın haber alma hakkının sağlanması için basının özgür biçimde çalışması gerek. Anayasada ‘Basın hürdür, sansür edilemez’ yazıyor ama gelmiş geçmiş tüm iktidarların yaptığı gibi AKP iktidarı da son dönemde özellikle Cumhuriyet Gazetesi özelindeki uygulamalarıyla bu hükmü rafa kaldırdı. 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından FETÖ ve PKK terör örgütleri ile ilgili olmayan yüzlerce gazete, televizyon, radyo ve dergi kapatıldı” dedi. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün 2016 Basın Özgürlüğü Raporu’na göre bu alanda 180 ülke arasında 151’inci sırada olduğuna dikkati çeken Güngör, basın özgürlüğü olmadan demokrasiden, özgürlüklerden ve ilerlemeden söz etmenin mümkün olmayacağını dile getirdi. İktidarın FETÖ’yle mücadele adı altında kendisine yönelik eleştiride bulunan her gazete ve gazeteciyi sindirmesi ve gazeteleri kapatmasıyla yazılı, görsel ve internet medyasının görev yapamaz hale geldiğini ifade eden Güngör, “Sadece ‘Gazetecilik’ yaptığı için işten çıkarmalar da sürüyor… Durum endişe verici… Tek bir kişinin işaret etmesi ve yargının harekete geçmesiyle açılan gazetecilere yönelik davalar artık siyasi hesaplaşmaya dönüştü… FETÖ suçlaması yapılan gazeteye dava açan savcının FETÖ sanığı olması gibi gizlenemez hukuk zaafları ayyuka çıktı… Bir sabah işe geldiğinde; PKK, IŞİD, FETÖ ve DHKP-C’yle ya da tümüyle birden ilişkilendirildiğini görmek gazeteciler için artık sıradan hale geldi. Uzun tutukluluk halleri, düşünce ve ifade özgürlüğüne vurulan bir darbe niteliğinde ve bunun hukuk devleti ve demokrasiyle anılacak bir tarafı yok… Durum böyleyken sessiz kalmamız beklenemez… ÇGD kurulduğu tarihten bu yana basın meslek ilkeleri ve özgürlüğü için mücadele etmiş bir meslek örgütüdür. Aydın, demokrat gazetecilerin çabasıyla hep diri tutulmaya çalışıldı. Yine öyle olacak. ÇGD Bursa Şubesi olarak özgür basın için mücadele etmeye devam edeceğiz. Barış ve demokrasiden yana tavır alan her kurum ve kişi ile yan yana olacağız. Anayasa ile güvence altına alınmış olan gazetecilik faaliyetinin olması gerektiği gibi icra etmek için ve tutuklu tüm gazeteciler serbest kalana dek mücadelemiz sürecek. Artık #BASINADOKUNMA diyoruz… Herkesin bilmesini istiyoruz ki #SUSMAYACAĞIZ!” diye konuştu.
Güngör, böyle bir ortamda ÇGD Bursa Şubesi’nin 27’inci kuruluş yıldönümünü her ne olursa olsun kutlamak için bir araya geleceklerini söyledi. Yıldönümüne ilişkin olarak 2 Aralık’ta Nilüfer’deki Plaza16’da düzenlecek törene tüm basın emekçilerini davet eden Güngör, törende 27 yıldır verilen geleneksel ödüllerin de sahiplerine teslim edileceğini açıkladı.

ÇGD BURSA 2016 ÖDÜLLERİ VE GEREKÇELERİ 

BASIN DAYANIŞMA ÖDÜLÜ- LEVENT GÜLTEKİN

İslami kökenden geliyor. Demokratlığı tartışılmaz. Entelektüel birikiminin üzerine her gün yeni bir bilgi ve yorum ekliyor. Yazılarında zaman zaman kullandığı psikolojik çözümlemelerle herkesin gönlünden ve zihninden geçenleri dile getiriyor. 2015 seçimlerinden sonra büyük televizyon kanallarında göremez olduk. Belli ki artık sakıncalı isimler arasında. Şimdi bir internet sitesinden yazılarıyla ve sosyal medya uygulamaları üzerinden yayınlanan bir programla ulaşıyor halka. Neden o? “Sizin geçmişte yaptığınız övgüleriniz, iltifatlarınız sayesinde Cemaat’i matah bir şey zannedip gönül veren on binlerce genç çocuk var aralarında. Bütün suç o çocuklarda mı? Niye sadece onlar bedel ödüyor? Bu çocukları oraya yönelten, teşvik eden sizler niye ödemiyorsunuz?” diye sorduğu, sorabildiği için. İktidar ya da muhalif, her kesime yönelik eleştirilerini müthiş bir üslup ve zekayla dile getirdiği için. Korkmadığı için… “Acaba başıma bir şey gelir mi?” diye endişelenmediği için… Ülkenin sürüklendiği felaketin farkında olup, bir şeyler yapmak için var gücüyle çırpındığı için. Aslında; demokrat, ilerici ve barış sevdalılarının çoğunlukta olduğu birçok mahallenin “vicdanı” olmayı başardığı için. Ve “vicdan sahibi” bir gazeteci olarak kalmayı başardığı, umudunu hiç yitirmediği için! ÇGD Bursa Şubesi Basın Dayanışma Ödülü`nün, Gazeteci Levent Gültekin’e verilmesi kararlaştırılmıştır.

BASIN EMEK ÖDÜLÜ- AHMET YILDIZ 

Mesleğe 12 Eylül rejiminin sert rüzgarlarının halen esmekte olduğu 1980`lerin ilk yarısında başladı. Gazeteciliğin gazetecilik olduğu o dönemde, bir yandan sansürle mücadele ediliyor, bir yandan da mesleğin gereği yerine getirilmeye çalışılıyordu. Zaman içerisinde gazeteler de değişti, gazetecilik anlayışı da… Ama o hep mesleğin içinde yer aldı, doğru yerde durmayı bildi. Zaman mefhumu tanımadan gece-gündüz çalışan, işini severek, fedakarca yapan mesleğimizin isimsiz kahramanlarından biriydi… ÇGD`nin 2016 Basın Emek Ödülü`ne layık gördüğü isim Gazeteci Ahmet Yıldız. 

TOPLUMSAL BARIŞ ÖDÜLÜ- ALİ İSMAİL KORKMAZ VAKFI (ALİKEV)

Ali İsmail Korkmaz, henüz 17 yaşında iken, “Toplum İçin Gençlik” hareketini başlattı. Arkadaşlarını örgütleyerek, pek çok etkinlik yaptı: Okul bahçesini temizlemek. Huzurevi ziyaretleri. Engelliler için mavi kapak toplamak. Olanakları kısıtlı köy okullarına kitap, giysi desteği… Eskişehir Anadolu Üniversitesi birinci sınıf öğrencisiyken, katıldığı Gezi eylemi sırasında, şehrin karanlık sokaklarında aldığı darbeler sonucu, 38 gün komada kalıp hayatını kaybettiğinde, 19 yaşındaydı. Ali İsmail`in vicdanları kanatan ölümünün ardından Korkmaz ailesi ALİKEV`i kurdu. Amaç: Ali`nin yarım kulan düşlerini anlatmak ve onun gibi düşünen, hareket eden binlere, milyonlara seslenmek. Vakıf; öğrencilere, yaşlılara, doğaya, hayvanlara, sanatçılara, esnafa kısacası toplumun tüm kesimlerine ulaşmayı planlıyor. Henüz yolun başında olmasına rağmen hedefleri konusunda büyük yol kat eden ALİKEV, katlanılması çok güç bir acıyı ve öfkeyi toplumun bütünü için bir umuda dönüştürmesi konusundaki vizyonu ve çalışmaları nedeniyle Toplumsal Barış Ödülü`ne layık görüldü. Bu vesile ile Ali İsmail Korkmaz`ı bir kez daha sevgi ve özlem ile anıyor, hatırasına sahip çıkan Korkmaz Ailesi`ni kutluyor ve herkesi bağışlarla ayakta duran, toplumun yararı için çalışan ALİKEV`e destek olmaya davet ediyoruz.

EĞİTİM ÖDÜLÜ- NESİN VAKFI FELSEFE KÖYÜ

Hiç kuşkusuz bir ülkenin gelişmişliği eğitim düzeyiyle doğru orantılı… Laik ve bilimsel eğitimin öneminin her geçen gün daha iyi anlaşıldığı günümüzde eğitimi bilimden uzak, gerici anlayıştaki vakıflara teslim etmek tehlikenin boyutunu daha da artırıyor… Tam da bu karanlıkta içimize umut ışığı salan bir eğitim yuvası ümidimizi diri tutuyor. Eğitim olanaklarından yoksun çocukların topluma yararlı bireyler olarak yetiştirilmesi amacıyla 1973 yılında yazar Aziz Nesin tarafından kurulan Nesin Vakfı… Aziz Nesin bir Matematik Enstitüsü kurulmasını vasiyet etmiş, vakıf senedine de öyle yazmış, oğlu Ali Nesin de onun bu vasiyetini geliştirmeye devam ediyor.

Dünyanın tek imece usulüyle kurulan Matematik Köyü’nün başarısından ilham alınarak tasarlanan Felsefe Köyü de müfredata, üniversite giriş sınavlarına ya da herhangi bir eğitim sistemine bağlı değil. Amacı tam da ihtiyacımız olanı; gençlere düşünmeyi, sorgulamayı, soru sormayı, öğrenmeyi öğretmek. Dünyanın geleceği olan çocukları düşünerek oluşturduğu Nesin Vakfı`nı bizlere miras bırakan Aziz Nesin`i bir kez daha saygıyla anarken, ÇGD Eğitim Ödülü`nü Nesin Vakfı Felsefe Köyü`ne veriyoruz.

HUKUK ÖDÜLÜ- SİBEL ÖNDER- SAADET ÖZKAN

Bu ülkede çocuk ve kadın olmak ağır bir yük. En temel hak olan “insanca yaşam hakkı” sapık zihniyetler yüzünden ya bir ömür boyu sürecek travmayla sekteye uğruyor ya da öldürülerek elinizden alınıyor. Toplumun her kesiminden insanların üç maymunu oynamasıyla yıllarca yaşanan mağduriyetlerin üstü örtülüyor. İşte herkesin sustuğu anda iki cesur kadın, sesini yükseltti ve haksızlığa boyun eğmedi. Onlardan biri, 15 yaşında tecavüz edilerek hunharca öldürülen Sezgi Kırıt cinayetinin aydınlanması için “Ölünün dili yok ama benim, bizim var…” diyerek 7 yıldır hukuk mücadelesi veren Avukat Sibel Önder, diğeri de 22 yıl boyunca öğrencilerine cinsel istismarda bulunan okul müdürünün hak ettiği cezayı alması için çabalayan ve başaran genç ve cesur bir eğitimci Saadet Özkan. Herkesin hukuk önünde eşit olduğunu, hiçbir suçun cezasız kalmaması için çabalayan ve gecikmeli de olsa adaletin yerini bulması için yıllardır “hukuk mücadelesi” veren bu cesur yürekli iki kadın Avukat Sibel Önder ve Öğretmen Saadet Özkan, bu yılki ÇGD Hukuk Ödülü’ne layık görülmüştür.

ÇEVRE ÖDÜLÜ – NAMIK GÖZ

Millet darbe girişiminin yaralarını sarıp, meydanlarda demokrasi nöbetleri tutarken; ülke genelinde ve Bursa’da, doğaya zarar verecek ve insan yaşamına açık tehdit oluşturacak yatırımlara yargı eliyle geçit veriliyor. Medya bu konularda çoğunlukla sessiz. Nedeni belli… Doğayı ve insan sağlığını zaten aç gözlü sermaye tehdit ediyor. Aynı sermaye ne yazık ki medyanın da sahibi. Yurttaşlar ülkenin ve şehrin nasıl talan edilmek istendiğini ve edildiğini çoğunlukla sosyal medya üzerinden öğreniyor. Fakat Bursa’da adeta tüm meslektaşları adına, bu sessizliği yırtıp, bu açgözlülüğü tüm şehre duyuran bir kalem var. Namık Göz… Deneyimli gazeteci, çalıştığı medya kurumuna hakkında yapılan şikayetlere, yerel haber kaynaklarıyla yaşadığı gerilime rağmen; Bursalıların sağlığına yönelik tehditleri, doğa tahribatını ve yanlış yatırımları ayrıntılarıyla hem gazetesinde hem de kişisel internet sayfasında korkusuzca ve yılmadan yazıyor. Darbe girişiminden 3 gün sonra bile hala ÇED raporu peşinde koşup, şehrin göbeğine termik santral kurmak isteyenler başta olmak üzere bu açgözlü talan zihniyetinin yapıp ettiklerini onun gibi gazeteciler sayesinde öğreniyoruz… Cesareti ve çabası nedeniyle ÇGD Bursa Şubesi Çevre Ödülü’nün, Namık Göz’e verilmesi uygun görülmüştür.

GENÇ KALEMLER ÖDÜLLERİ

ÇGD Bursa`nın gelenek haline getirdiği ödüllerinden biri de Genç Kalemler… Son yıllarda basın sektöründe yaşanan daralma, mesleğe yeni muhabirlerin katılmaması ve medya kuruluşlarının muhabirliğe gereken önemi vermemesine kamuoyunun dikkatini çekmek amacıyla, Bursa’daki yerel medya kurumlarında çalışan, mesleğine gönül veren muhabir arkadaşlarımızı da unutmadık. Bu kapsamda Bursa Hakimiyet Gazetesi`nden Fatmagül Erel, Doğan Haber Ajansı`ndan Berktuğ Öncü ve Line TV`den Çağla Dayı “Genç Kalemler” ödülünün sahibi olmuştur. Yerel gazeteciliğin gelecek için nasıl bir umut olduğunu gösterdikleri, mesleğin belkemiği olan muhabirliği yaşattıkları için arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz.

ÖZEL ÖDÜL- NEVRUZ İLİMDAROĞLU

Önce haberi hatırlayalım… Kayıtlara “2016 Bursa Saldırısı” diye geçebilecek canlı bomba eylemi; 27 Nisan 2016 Çarşamba günü, saat 17.26`da, Bursa`nın kalbi Osmangazi ilçesinin en turistik merkezi Hanlar Bölgesi`nin tam ortasında bulunan Ulucami`nin Batı duvarında gerçekleştirildi. Kapalıçarşı`ya uzanan aksta bulunan oturma gruplarının hemen ardında, 24 yaşındaki bir kadın teröristin, üzerindeki bombayı patlatması sonucu 1 kişi (intihar bombacısı) öldü, 13 kişi yaralandı. Patlama sonrası olay yerine çok sayıda ambulans, itfaiye ve polis ekibi sevk edildi. Yaralıların hayati tehlikesi yoktu, hemen civar hastanelere sevk edildiler. Bursa tam anlamıyla büyük bir şaşkınlık yaşadı, terör korkusu ilk kez bu kadar net biçimde hissedildi. İşte, tam da bu sırada Ulucami`deki bir cenaze haberi için görevlendirilen ASTV Kameramanı Nevruz İlimdaroğlu, bomba patlar patlamaz habercilik refleksiyle hiç düşünmeden olay yerine koşmuş, televizyonlarda izlediğimiz görüntülerin sahibi olmuştu… Arkadaşımız şanslıydı ve şansını iyi kullandı… Televizyon haberlerinde muhabirlere övgüler dizilir ancak TV haberciliği bir ekip işidir. Jürimiz, bu ödülü tüm kameraman arkadaşlarımız adına, yılın en önemli görüntülerinin sahibi Nevruz İlimdaroğlu`na vermeyi uygun görmüştür.

KENT KÜLTÜRÜNE KATKI ÖDÜLÜ – İZZET BOĞA

Bir adam düşünün. O aslında hukuk fakültesi mezunu, Baro`ya kayıtlı bir avukat. Ama hayatı duruşma salonlarından çok tiyatro sahnelerinde geçti. Eline dava dilekçesinden çok, oyun tekstleri aldı, müvekkillerinden çok oyuncularla görüştü. Hakim karşısına çıkmaktan çok seyirci karşısına çıktı. Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz, Mephisto, Kuvayı Milliye Destanı, 5. Frank, Keşanlı Ali Destanı, Cadı Kazanı, Maskeliler`in de aralarında olduğu 12 oyun yönetti. Onlarca metni tiyatroya uyarladı ve bu yıl da kendi yazıp yönettiği “Memd Ali” ile Bursalı tiyatroseverlerin karşısına çıktı. Özetle 30 yıldır oynuyor, yönetiyor ve yazıyor… Tiyatro Advakado`yu kurdu profesyonellere taş çıkartan, parmak ısırtan oyunlar sahneledi. Adranos Tiyatro`yu kurdu onlarca genç oyuncuyu tiyatro sanatına kazandırdı. Lafı uzatmaya gerek yok… O, ödenekli veya bordrolu olmadan da tiyatro sanatına gönül verileceğinin, katkı konulacağının yaşayan kanıtı gibi.

DEMOKRASİ ÖDÜLÜ – ŞEHİT ASTSUBAY ÖMER HALİSDEMİR
Türk Silahlı Kuvvetleri`ne sızan Fethullahçı Terör Örgütü`nün (FETÖ) gerçekleştirdiği 15 Temmuz askeri darbe girişimi, politik yelpazedeki yeri ne olursa olsun toplumun neredeyse tüm dinamiklerinin karşı çıktığı bir felaket senaryosuydu. Öyle sinsi ve hain bir plan uygulamaya konmuştu ki o gün, ortada ne döndüğünü anlayamadan “tatbikat” bahanesiyle sokaklara-köprülere çıkarılan günahsız Mehmetçikler de zarar gördü. Ama bu hain girişim, Cumhuriyet ve demokrasinin korunması konusunda toplumda konsensüs sağlanmasının önünü açtı. O gün canını ortaya koyarak darbeye karşı mücadele edenler arasında bir isim vardı ki, olayların gelişimi, onun attığı adımın ne denli büyük olduğunu ortaya koydu. Koruma Astsubayı Ömer Halisdemir, Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı`nın verdiği emri “öleceğini bile bile” uygulamaktan kaçınmayarak, Özel Kuvvetler Komutanlığı`nı ele geçirmeye kalkışan darbeci Tuğgeneral Semih Terzi`yi alnından vurarak etkisiz hale getiren isimdi. Çok kritik bir anda gözünü kırpmadan bu cesur hamleyi yapan Astsubay Halisdemir de Semih Terzi`nin korumaları tarafından 30 kurşunla şehit edildi.
ÇGD Bursa Şubesi “ÇGD Demokrasi Ödülü”nün 15 Temmuz darbe girişimine karşı canlarını ortaya koyan tüm demokrasi şehitleri adına Şehit Astsubay Ömer Halisdemir`e verilmesini kararlaştırdı.

Göz atın

10 Ocak bir bayram ya da kutlanacak bir gün değil, bir dayanışma günüdür

Gazeteciler, bir 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü daha baskı ve hak ihlallerinin tavan yaptığı bir …

ÇGD’den Bursa Büyükşehir’e ‘mal beyanı’ yanıtı: Bitlis’te 5 minare!

Bilindiği üzere, Çağdaş Gazeteciler Derneği Bursa Şubesi’nin 30 yılı aşkındır Kültürpark içinde bulunan idari ve …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir